Ada Pansiyon'da Müşterimiz Değil, Misafirimiz Olun!
 Ada Pansiyon
Olimpos'ta Hava
Hayvan Seviyoruz

Hayvanları Seviyoruz!
 Caretta
 Çıralı Yanartaş



Etiketler

Olimpos

Ada Pansiyon

Pension

Pansiyon Fiyatları

Pansiyonlar yorumlar
Olimpos Pansiyon Fiyatları
Takvim
 Olimpos Fotoğrafları
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam15
Toplam Ziyaret56781

Anasayfa



Ada Pansiyon'da Müşterimiz Değil,
Misafirimiz Olun!

Gündüzleri ; Dünyanin en güzel yeri müthis bir doga ve esi benzeri olmayan plajlari ve tanrilarin sehri Olimpos'ta yüzer güneslenir, tekne turlari yapar, en güzel sekilde eglenir, Eglenirken de hakikaten dinlenirsiniz.


Geceleri ; Olimpos'un barlarında eğlenir ya da ADA PANSİYON'un yeşillikler arasındaki köşklerinde oturur sohbet eder yeni dostluklar kurarsınız. Hatta ateş başında içkinizi yudumlayarak Olimpos'un yani mükemmel tatilin tadını ADA PANSİYON'da çıkarabilirsiniz. 

Olimpos Ada Pansiyon

Olimpos, Hellenistik Devir’ de kurulmuştur. Varlığını M.Ö. II. yüzyılda bastırdığı Lykia birlik sikkelerinden anlıyoruz. M.Ö. 100′ de birliğin önde gelen ve üç oy hakkına sahip altı şehrinden birisi olmuştur. M.Ö. I. yüzyılda Olimpos‘ a korsanlar dadanmış, şehir korsanların yerleştiği bir yer haline gelmiştir. M.Ö. 78′ de Roma komutanı Servilius Isaurieus Olimpos‘ u korsanlardan temizleyerek şehri Roma topraklarına katmış, Roma dönemi sırasında hemen yakınındaki tabii gazların yandığı Çıralı‘ daki Demirci tanrı Hephaistos kültü ile büyük bir ün sahibi olmuştur.

M.Ö. II. yüzyılda bütün Lykia kentlerindeki onarım ve yardımlarından tanıdığımız Rhodiapolisli Opramoas’ ın Olimpos’ a da yardım elini uzattığını ve birçok yapının onarımını ve yeniden yapımını sağladığını görüyoruz.

M. Ö. II. yüzyıl sonlarında Çiçero Olimpos ‘u zenginlikler ve sanat eserleriyle dolu bir kent olarak tarif etmektedir. Kent doğu-batı yönünde yaklaşık 600 m. kuzey-güney yönünde 250 m. genişliğinde bir alana yayılmıştır. M. S. 141 ve 526 yıllarında iki kez deprem geçiren kent M. Ö. 1. yüzyılın ortaları ve M. S. 4. yüzyılda olmak üzere iki kez de korsanlar tarafından yönetilmiştir. Olimpos aynı zamanda Hıristiyan‘ lığın da erken yayıldığı kentlerden birisidir. Papaz Methodius M. S. 300 yılında kenti ziyaret etmiştir. Kent 7. ve 8. yüzyıllardaki Arap istilalarından sonra 9. yüzyıldan 16. Yüzyıla dek Cenevizli tüccarların üssü haline gelmiştir. Barboros Hayrettin Paşa’ nın Akdeniz’ de Türk egemenliğini sağladığı 16. yüzyıldan sonra kent tamamen terkedilerek harabe haline gelmiştir.

Böylece bu yüzyıl Olimpos‘ un en refah içinde olduğu yüzyıl olmuş, bundan sonraki III. yüzyılda yeniden korsanlar Olimpos‘ a musallat olmuşlardır. Korsanların saldırıları zengin ve mamur şehri bir anda fakir düşürmüş ve önemini yitirmesine sebep olmuştur. Bundan sonra şehir önemsiz küçük bir kent olarak yaşamını sürdürmüştür.


Venedik, Ceneviz ve Rodos şövalyelerinin Akdeniz’ de cirit attığı Orta Çağ’ da şehir biraz hareketlenmiş ise de Osmanlıların deniz üstünlüğünü kurmalarından sonra iyice önemini kaybetmiş ve XV. yüzyılda terk edilmiştir.

Antik yapıların büyük bir bölümü çoğunluğu defne ve böğürtlen çalısı olmak üzere sık bir bitki örtüsüyle maskelenmiştir. Antik kentte bugüne dek ciddi bir kazı yapılmamıştır. Sadece 1991 ve 1999 yıllarında Antalya Müze Müdürlüğü Başkanlığı’ nda bazı eserlerin etrafındaki bitkiler temizlenmiş ve bakım çalışması yapılmıştır.


Antik Şehir Olimpos

Antik Likya‘ nın en önemli liman kentlerinden olan Olimpos, tarih boyunca mitolojiye konu olmuştur. Konumunun elverişliliği nedeniyle korsanların barınağı olan Olimpos, bugün sahip olduğu tarihsel değerleri, 3200 metrelik muhteşem sahili, endemik bitkileri, Caretta Caretta‘ ları Khimaira‘ sı, tüm sportif etkinliklere olanak veren muhteşem doğası ve pansiyon olarak kullanılan meşhur ağaç evleri ile tüm dünyaca bilinmektedir.


Akdeniz iklimine sahip Olimpos‘ ta kışları yağışlı ve nemli, yazlar kurak ve sıcaktır. Nisan başından eylül sonuna kadar denize girmek mümkündür Olimpos, içinden geçtiği dereciğin iki yanına yayılmıştır. Kumsaldan da görülen ve mezarların üzerinde bulunan yüksek tepe Olimpos‘ un akropolüdür. Üzerindeki yapı kalıntıları ise Orta Çağ’ da bir kale şekline sokulan surlara aittir. Bu tepeden bakıldığında Venedik misali ırmağın güzel görüntüsünü seyredebilirsiniz. Irmak, kenarlarına yapılan poligonal teknikteki duvarlarla kanal haline sokulmuş, bugün de izlerini gördüğümüz köprü ile iki yaka birleştirilmiştir.

Nehrin karşı tarafında hemen kıyıda görülen pencereli yapı şehrin hamam kalıntılarıdır. Olimpos‘ un tiyatrosu bulunur. Tiyatronun tonozlu paradosları, orkestraya ve çevreye dağılmış süslü kapı ve niş parçaları burada tipik bir Roma Devri tiyatrosunun bulunduğunu gösterir. Tiyatro ile deniz arasında Bizans Çağı bazilikası ve suru ile nehrin kenarındaki hamam kalıntılarıdır. Tiyatro ile deniz arasında Bizans Çağı bazilikası ve suru ile nehrin kenarındaki hamam nefis bir başka yapı kalıntısı yer alır. Ortada oluşan geniş açıklıktan anlaşıldığına göre şehrin agorasının ve gymnasionu’ nun burada olması gerekmektedir.

 Olimpos Pansiyon